KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin, “Kıbrıs Türk halkı olarak, buna benzer şiddetli olaylar ile karşı karşıya kalmış bir halk olarak, o zor yıllarda EOKA’cılara karşı, teröristlere karşı halkımızın katledildiğini, soykırımlardan geçtiğini bütün dünya biliyor” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bir dizi ziyaret için geldiği Afyonkarahisar’da ilk durağı valilik oldu. Vali Kübra Güran Yiğitbaşı ve il protokolü tarafından valilik girişinde karşılanan Tatar’a çiçek takdim edildi. Karşılama mangasını selamlayan Tatar, daha sonra Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı. Burada basın mensuplarının İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırıları ve Güney Kıbrıs’a gelen Almanya özel kuvvet askerleriyle ilgili soruları cevaplayan Tatar, “Filistin’de yaşananları Türkiye‘de olduğu gibi biz de büyük endişeyle izliyoruz. Yapılanlar özellikle bu çağda asla kabul edilecek olaylar değildir. Masum insanlar, sivillerin, çoluk çocuk bu şekilde katledilmesi ve bu kadar acımasız bir hareketin halen daha devam ediyor olması; insanlığa ve çağdaş değerler gözetildiğinde asla kabul edilir bir anlayış değildir. Biz de şiddetle kınıyoruz” dedi.
‘KIBRIS’TA İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜM GEREKİYOR’
Filistin halkına sabır dileyen Tatar, “Kıbrıs Türk halkı olarak, buna benzer şiddetli olaylar ile karşı karşıya kalmış bir halk olarak, o zor yıllarda EOKA’cılara karşı, teröristlere karşı halkımızın katledildiğini, soykırımlardan geçtiğini bütün dünya biliyor. Dolayısıyla Kıbrıs’ta hep onu diyoruz, mutlaka bir çözüm arıyorsak; iki devletli bir çözüm olması gerekiyor. Ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör ülke olarak statüsü ve Türk askerinin adadaki barış ve huzurun teminatı olarak varlığından asla vazgeçilmemesi gerektiğini, Kıbrıs Türk halkının bunun kırmızı çizgisi olduğunu görüyoruz. Böyle bir anlayış yoksa, karşı tarafın neler yapabileceğini görüyoruz. Kıbrıs’ta da bütün bu endişe verici olayları, bu anlayış ile izliyoruz. Bir kez daha Filistin halkına sabırlar diliyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.
‘ERDOĞAN, DOĞRU YOLUN BULUNMASI İÇİN TAVSİYELERDE BULUNUYOR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyaya büyük bir dirayetle tavsiyelerde bulunduğunu dile getiren Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti meseleyi yakından takip ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalar ile bütün bu olaylara karşı büyük bir dirayetle, doğru yolun bulunması için tavsiyelerde bulunuyor. Dünya devletleri ile yapılan istişarelerde bir an önce buna son verilmesi için çalışılıyor. Kıbrıs’ın güneyine başka askerlerin yerleştiği yönündeki haberler; elbette bunları da takip ediyoruz, çünkü Kıbrıs’ın garantörü Türkiye Cumhuriyeti’dir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de böyle olaylardan mutlaka haberinin olması gerekiyor. Dolayısıyla bütün bunları izlemek ve tedbir almak hepimizin temennisidir” dedi.
‘BİZLERİN ATALARI 352 YIL KESİNTİSİZ KIBRIS’I YÖNETMİŞ’
Osmanlı Devleti’nin Kıbrıs’ı 352 yıl kesintisiz yönettiğini ifade eden Tatar, “Egemen bir devlet ve bu devlet hep Türkiye Cumhuriyeti ile her türlü iş birliği ve uyum içerisinde çalışma anlayışı içerisinde, oradaki varlığımızı sürdürmekteyiz. Güney Kıbrıs, kendisini bütün Kıbrıs’ın hükümetiymiş gibi bütün dünyaya lanse etmeyi başarabiliyor. Çünkü 1964 yılında Birleşmiş Milletler’in aldığı kararla Türkleri devletin dışına ittikten sonra Kıbrıs Cumhuriyeti tek tanınmış devlet ve söz sahibi devlet muamelesi görüyor. Halbuki esasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kurucu ortağı vardır. Bir tanesi Kıbrıs Türk halkı, diğeri Rum halkı. Bizlerin geçmişine baktığınızda 1571’den Lozan Anlaşması 1923’e kadar Kıbrıs, Osmanlı Devleti’nin bir parçasıydık. Dolayısıyla bizlerin ataları 352 yıl kesintisiz Kıbrıs’ı yönetmiş, idare etmiş. Ondan sonraki süreçte İngiliz sömürge yönetiminde bizler de orada çeşitli, farklı baskılara rağmen direndik ve 1960, o zamanın başbakanı merhum Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun da çok büyük gayretleri ile Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantör ülkesi olmuş. Kıbrıs Türkleri, kurucu ortağı olmuş. Dolayısıyla tüm bunlara baktığımızda, Kıbrıs’ta ne olursa olsun Türkiye’nin de bilgisi olması lazım” diye konuştu.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ADANIN GARANTÖRÜDÜR’
Adada Türkiye Cumhuriyeti’nin bilgisi olmadan hareket edilmemesi gerektiğini vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ı, tek başına Avrupa Birliği’ne almaları büyük bir gafletti. Çünkü 1960 Kıbrıs Kuruluş Antlaşmaları diyor ki; mutlak suretle böyle bir konuda Türkiye Cumhuriyeti’ne danışılması lazım. Türkiye Cumhuriyeti, adanın garantörüdür ve dolayısıyla tek taraflı kimseye danışmadan ne Kıbrıs Türkü’ne ne Türkiye’ye tek taraflı olarak Kıbrıs’ı tam bir bütün Avrupa Birliği’ne almalarının ne kadar gayri hukuki olduğu da hepimizin malumudur. Dolayısıyla Kıbrıs’ta herhangi bir askeri anlamda gelişme olacaksa, mutlak suretle Türkiye Cumhuriyeti’nin bundan bilgisi olması gerekmektedir. Esas anayasa bunu gerektirmektedir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, adanın garantörüdür. Bizzat bu gelişmeleri hassasiyetle izliyoruz ve Türkiye ile elbette her konuda istişare içerisindeyiz.”