Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “Eğitim Kurumları ve Zümreleri Yönergesi”nde 9 Ocak’ta yaptığı değişikliğin ayrıntıları belli olmaya başladı. Değişiklik kapsamında bakanlık, “Önleme, müdahale ve yönlendirme komisyonu”, “sosyal sorumluluk programı” ve “ortak yazılı sınavlar” gibi konuları yönergeye ekledi. Ancak bunların yanında bakanlık, “zümre öğretmenleri arasında her eğitim öğretim yılında en az bir kez ders ziyareti yapılması ve geri bildirim yapılıp değerlendirilmesini” ve “zümrelerin milli, manevi ve ahlaki değerleri örtük müfredat yoluyla öğrencilere kavratılmasını” da ekledi.
Eğitimci Özgür Bozdoğan, zümre öğretmenlerinin birbirlerini denetlemesinin iş barışını bozacağını belirterek “Öğretmenlerin sürekli kontrol altında tutulması ve denetlenmesine dönük bir yaklaşım var. Meslektaş değerlendirmesi kuşkusuz katkı sunar ancak baskıyı da artırır. Türkiye’de siyasetin eğitime müdahalesinden kaynaklı aşırı politize olmuş bir eğitim süreci var. Bu da siyasi yapıların eğitime müdahalesini artırıyor” dedi.
‘UYGULAMA BELİRSİZ’
Milli, manevi ve ahlaki değerleri örtük müfredat yoluyla öğretilmesini de değerlendiren Bozdoğan, “Uygulanması konusunda bir kesinlik yok. Nasıl uygulayacaklar? Sınıf içinde erkek ve kız öğrencileri ayrı ayrı mı oturtacaklar? Eğitimin dini referanslar yeniden şekillendirilmesinin yeni bir adımı olarak görebiliriz. Biz bunu Ankara’da farklı, Trabzon’da farklı yorumlayabiliriz. Bunun yanı sıra dini kıyafetlerle öğretmenlerin okullara gelmesi ya da öğretmenlerin kıyafetine karışılmasını da artıracaktır. Mantık öğretmenlerin sürekli baskı altında tutulması. Bu iki karar, okullardaki aydın ve cumhuriyetçi öğretmenler üzerindeki baskıların artırılması anlamını da gelir” ifadelerini kullandı.
